UMUR BEY


 

UMUR BEY
 
Kaynaklarda “Kara” lakabıyla anılmakta olup ilk Osmanlı vezirlerinden biri kabul edilen Timurtaş Paşa’nın Oğlu Umur Bey’in Âşıkpaşazâde’nin râvileri arasında yer aldığı bilinmektedir. Âlim bir zat olan ve 865’te (1461) vefat eden Umur Bey, Bursa, Biga ve Afyon’da cami, Edirne’de mescid yaptırmıştır. 859 Muharrem (Aralık 1454-Ocak 1455) tarihli vakfiyesi Bursa’daki camisinin cephesinde iki parça halinde taşa kazdırılmıştır.
 
Avuç dolusu altın vererek birçok tıp kitabını Türkçe’ye çevirten Umur Bey, Türk dili için birçok girişimlerde bulunmuş, o tarihe kadar tüm vakfiyeler Arapça iken kendi vakfiyesini Türkçe yazdırmıştır. Bursa’da bulunan ilk Türkçe yazıt da budur.
 
BURSA’NIN KLASİK CAMİLERİNE BENZEMİYOR
 
Umur Bey Cami. 8.18X6.10 metre ile 6.35X6,00 metre boyutlarında, iki bölüm halindedir. Plan itibarıyla Bursa’nın klasik camilerine hiç benzememektedir. Yan yana iki dikdörtgen yapıdan biri büyük diğeri küçüktür. Bunun nedeni, soldaki ufak mekânının binaya sonradan eklenmesinden kaynaklanmakta olduğu savunulur. Bize göre, bu ufak mekânın, son cemaat yerinin özelliği dikkate alındığında sonradan yapılmış olması mümkün değildir. Olasılıkla soldaki ufak bölüm imaret idi. Nitekim bu bölümün ayrı girişi vardır. Asıl ibadet alanının arkasında son cemaat yeri vardır. Son cemaat yeri de çok ilginçtir. Düz bir mekânı dört sütunla yükseltilmiş son cemaat yerinin revakları tümüyle açıktır. Caminin içi iki pencere ile aydınlatılmaktadır. Yapının duvarları üç sıra tuğla, bir sıra kesme taşla örülmüştür. Üzeri kubbe ve dıştan çatıyla örtülmüştür. Bizans tan kalan parçaların da devşirme olarak kullanıldığı bu yapı çok zariftir. Cami bugün sağlam ve ibadete acık durumdadır. Caminin köşesinde bulunan tarihi çeşme çok eskidir. Caminin bahçesinde birçok mezarın yanı sıra camiyi yaptıran Umur Bey’in de türbesi vardır. 
 
Vakfiyesinin 859 H. (1454) Muharrem ayında düzenlendiği, son satırda ise yazıtın duvara yerleştirilmesi ve 865 H. (1460) vefat tarihi belirtilmektedir.
 
BİBLİYOGRAFYA
Türkiye’de Vakıf Eserler ve Eski Eserler